18. Yılda Marka Yaratmak Üzerine Birkaç Afili Laf

Marka yaratmak, markalaştırmak, marka inşa etmek. Biz marka profesyonelleri böyle afili laflar etmeyi pek severiz. Oysa marka dediğimiz şey öyle “ol” deyip de oldurulan bir şey değil. Önce gerçekten insanların hayatına dokunan ve seni ayrıştıran sürdürülebilir bir değer yaratacaksın. Sonra o değerin net bir şekilde anlaşılmasını, deneyimlenmesini sağlayacaksın. Her şey yolunda giderse önce o hayatına dokunduğun insanlar, sonra başkaları seni “marka” olarak görmeye başlayacak. Söylemesi kolay, yapması epeyce zor ve zahmetli bir iş. Fikir ve strateji gerektirir, yaratıcılık gerektirir, kaynak gerektirir ve elbette zaman ve sabır gerektirir. Ama hepsinden önce karnında kelebekler uçuşturan bir vizyon gerektirir.
Bir marka ajansı olarak UBF’de 18. yılımızı kutluyoruz.
18 yıldır, yaptığımız işi her gün daha iyi yapabilmek için bizi yataktan kaldıran şey müşterilerimizin karnında kelebekler uçuşturan o ilham veren vizyonları. O sürdürülebilir değeri yaratabilmek için canla başla çalışmaları.
Biz her ne kadar müşterilerimiz için satan markalar yaratıyoruz desek de siz inanmayın. Markaları marka yapan asıl değeri, yaratan da, yaşatan da iş sahipleri.
Bizim yaptığımız, 18 yıldır, müşterilerimizin o ilham veren vizyonlarına giden yolun taşlarını döşemek.